Hatıra Yaşlının Bastonudur.....
Forum kuralları
Vosvosturk forumlarının amacı,
Vosvos konusunda bilgisi olanların bilgilerini paylaşması, bilmeyenlerin ise birşeyler öğrenmesidir.
Bu bağlamda, bilgi paylaşımını esas alan forumlarımızda insanların birbirine hakaret etmesi, karşılıklı birbirine söyleyemeyeceklerini klavyeyi ve vosvosturk'u araç edinerek yapmaları kabul edilemez bir durum olması sebebiyle, hakaret içeren her türlü mesaj ve konu silinecek, ilgilisine önce uyarı verilecek daha sonrasında vosvosturk'ten uzaklaştırılacaktır.
Tüm üyelerimize duyurulur.
Vosvosturk Yönetimi
Forum kuralları : duyuru/forum-kurallarini-okuyunuz-t3.html
Vosvosturk forumlarının amacı,
Vosvos konusunda bilgisi olanların bilgilerini paylaşması, bilmeyenlerin ise birşeyler öğrenmesidir.
Bu bağlamda, bilgi paylaşımını esas alan forumlarımızda insanların birbirine hakaret etmesi, karşılıklı birbirine söyleyemeyeceklerini klavyeyi ve vosvosturk'u araç edinerek yapmaları kabul edilemez bir durum olması sebebiyle, hakaret içeren her türlü mesaj ve konu silinecek, ilgilisine önce uyarı verilecek daha sonrasında vosvosturk'ten uzaklaştırılacaktır.
Tüm üyelerimize duyurulur.
Vosvosturk Yönetimi
Forum kuralları : duyuru/forum-kurallarini-okuyunuz-t3.html
- berk.gulerler
- Vosdost
- Mesajlar: 545
- Kayıt: Cmt Ağu 02, 2008 5:02 pm
- Vosvosumun adı: Harny
Nacishane bende birşey paylaşmak istedim.
ÖKSÜREN TOSBAĞA veya İHTİYAR EFSANE
Komiklik uyduracak değilim; bildiklerimi yazacağım sadece…
Fakat öyle bir durum var; bu arabalar hakkında ne yazsan ilginç, ne söylesen komik, ne yaşasan neredeyse ibretlik oluyor!
Ayrıca, bahsi geçen arabalar mı ilginç te sahibini de ilginç kılıyor; yoksa ilginç adamların ortak tercihi mi olmuş, bu tuhaf şeyler, bilmiyorum…
“Vosvosum var” diyen kimsenin, “ben sıradan biriyim” demesi; adı Temel olan ve burnu takasının burnuyla yarışan adamın: “Haçan pen Karatenuz’lu teğilum” demesine benzemez mi?
Vosvos hikâyeleri avcı hikâyelerine benzemez! Çünkü avcıların çoğu; “ben bir fil vurdum ama kalkıp kaçtı…” Veya; “baktım ki üç metrelik bir boz ayı. Bastım tetiğe, ama kurşun koymayı unutmuşum” filan gibi bağlantılarla, en heyecanlı yerinde kesilir… Anlatılan olay büyük ama el hep boştur… Vosvos hikâyelerininse hepsi gerçektir; eğer onu peşin peşin bir arkadaş, bir dost, bir adam kabul etmen kaydıyla…
…..
İsmi olmayan bir tosbağa gördünüz mü hiç?
Eğer isimsiz bir kaplumbağa gördüyseniz, bilin ki; o araba henüz, koltukta oturan şu adamın olmamıştır!
Kaç kişi bilirim; arabasına canlı gibi davranan…
Bu çok mu acayip geliyor kimilerine bilmem, ama böyledir… Başka hangi arabanın üzerine bir at gibi battaniye örter, soğuk gecelerde sahibi?.. Bütün arabaların kaloriferi yolcuyu ısıtmak için açılır ama neden kaplumbağaların kaloriferi “önce araba ısınsın” diye açılır?.. Hatta “araba” demek ayıptır, ismi söylenir; “önce Böcek ısınsın” gibi…
Durdurun yolda giden bir vosvosu da sorun bakalım sürücüsüne; bununla kaç tane acayip vaka yaşadın, diye…
Anlatır mı sorunca? Anlatmaz…
Neden?.. Çünkü bunları kime anlattıysa, kendisine “kaçırmış” gözüyle baktıklarından, böyle “sır”ları sadece vosvosçularla paylaşmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Bu engeli aşmak için önce “sıkısından” bir iki tane “sır” öğrenin, ilk önce siz anlatıp kapıyı aralayın ki, konuşsun. Ağzından laf almaya bakın. Bilin ki her vosvos, esrarlı bir kapalı kutudur ki; işte sahibi de oturur içinde, bütün sırlarıyla birlikte…
Muammer ERKUL' un bir yazısından alınmıştır.
ÖKSÜREN TOSBAĞA veya İHTİYAR EFSANE
Komiklik uyduracak değilim; bildiklerimi yazacağım sadece…
Fakat öyle bir durum var; bu arabalar hakkında ne yazsan ilginç, ne söylesen komik, ne yaşasan neredeyse ibretlik oluyor!
Ayrıca, bahsi geçen arabalar mı ilginç te sahibini de ilginç kılıyor; yoksa ilginç adamların ortak tercihi mi olmuş, bu tuhaf şeyler, bilmiyorum…
“Vosvosum var” diyen kimsenin, “ben sıradan biriyim” demesi; adı Temel olan ve burnu takasının burnuyla yarışan adamın: “Haçan pen Karatenuz’lu teğilum” demesine benzemez mi?
Vosvos hikâyeleri avcı hikâyelerine benzemez! Çünkü avcıların çoğu; “ben bir fil vurdum ama kalkıp kaçtı…” Veya; “baktım ki üç metrelik bir boz ayı. Bastım tetiğe, ama kurşun koymayı unutmuşum” filan gibi bağlantılarla, en heyecanlı yerinde kesilir… Anlatılan olay büyük ama el hep boştur… Vosvos hikâyelerininse hepsi gerçektir; eğer onu peşin peşin bir arkadaş, bir dost, bir adam kabul etmen kaydıyla…
…..
İsmi olmayan bir tosbağa gördünüz mü hiç?
Eğer isimsiz bir kaplumbağa gördüyseniz, bilin ki; o araba henüz, koltukta oturan şu adamın olmamıştır!
Kaç kişi bilirim; arabasına canlı gibi davranan…
Bu çok mu acayip geliyor kimilerine bilmem, ama böyledir… Başka hangi arabanın üzerine bir at gibi battaniye örter, soğuk gecelerde sahibi?.. Bütün arabaların kaloriferi yolcuyu ısıtmak için açılır ama neden kaplumbağaların kaloriferi “önce araba ısınsın” diye açılır?.. Hatta “araba” demek ayıptır, ismi söylenir; “önce Böcek ısınsın” gibi…
Durdurun yolda giden bir vosvosu da sorun bakalım sürücüsüne; bununla kaç tane acayip vaka yaşadın, diye…
Anlatır mı sorunca? Anlatmaz…
Neden?.. Çünkü bunları kime anlattıysa, kendisine “kaçırmış” gözüyle baktıklarından, böyle “sır”ları sadece vosvosçularla paylaşmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Bu engeli aşmak için önce “sıkısından” bir iki tane “sır” öğrenin, ilk önce siz anlatıp kapıyı aralayın ki, konuşsun. Ağzından laf almaya bakın. Bilin ki her vosvos, esrarlı bir kapalı kutudur ki; işte sahibi de oturur içinde, bütün sırlarıyla birlikte…
Muammer ERKUL' un bir yazısından alınmıştır.
- cimcimem
- Vosdost
- Mesajlar: 26
- Kayıt: Cmt Ağu 16, 2008 11:42 pm
- Vosvosumun adı: mor menekşe
- Konum: sakarya
emre kardeş tamamıyla katılıyorum yazdıklarına...Emre12 yazdı:Nacishane bende birşey paylaşmak istedim.
ÖKSÜREN TOSBAĞA veya İHTİYAR EFSANE
Komiklik uyduracak değilim; bildiklerimi yazacağım sadece…
Fakat öyle bir durum var; bu arabalar hakkında ne yazsan ilginç, ne söylesen komik, ne yaşasan neredeyse ibretlik oluyor!
Ayrıca, bahsi geçen arabalar mı ilginç te sahibini de ilginç kılıyor; yoksa ilginç adamların ortak tercihi mi olmuş, bu tuhaf şeyler, bilmiyorum…
“Vosvosum var” diyen kimsenin, “ben sıradan biriyim” demesi; adı Temel olan ve burnu takasının burnuyla yarışan adamın: “Haçan pen Karatenuz’lu teğilum” demesine benzemez mi?
Vosvos hikâyeleri avcı hikâyelerine benzemez! Çünkü avcıların çoğu; “ben bir fil vurdum ama kalkıp kaçtı…” Veya; “baktım ki üç metrelik bir boz ayı. Bastım tetiğe, ama kurşun koymayı unutmuşum” filan gibi bağlantılarla, en heyecanlı yerinde kesilir… Anlatılan olay büyük ama el hep boştur… Vosvos hikâyelerininse hepsi gerçektir; eğer onu peşin peşin bir arkadaş, bir dost, bir adam kabul etmen kaydıyla…
…..
İsmi olmayan bir tosbağa gördünüz mü hiç?
Eğer isimsiz bir kaplumbağa gördüyseniz, bilin ki; o araba henüz, koltukta oturan şu adamın olmamıştır!
Kaç kişi bilirim; arabasına canlı gibi davranan…
Bu çok mu acayip geliyor kimilerine bilmem, ama böyledir… Başka hangi arabanın üzerine bir at gibi battaniye örter, soğuk gecelerde sahibi?.. Bütün arabaların kaloriferi yolcuyu ısıtmak için açılır ama neden kaplumbağaların kaloriferi “önce araba ısınsın” diye açılır?.. Hatta “araba” demek ayıptır, ismi söylenir; “önce Böcek ısınsın” gibi…
Durdurun yolda giden bir vosvosu da sorun bakalım sürücüsüne; bununla kaç tane acayip vaka yaşadın, diye…
Anlatır mı sorunca? Anlatmaz…
Neden?.. Çünkü bunları kime anlattıysa, kendisine “kaçırmış” gözüyle baktıklarından, böyle “sır”ları sadece vosvosçularla paylaşmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Bu engeli aşmak için önce “sıkısından” bir iki tane “sır” öğrenin, ilk önce siz anlatıp kapıyı aralayın ki, konuşsun. Ağzından laf almaya bakın. Bilin ki her vosvos, esrarlı bir kapalı kutudur ki; işte sahibi de oturur içinde, bütün sırlarıyla birlikte…
Muammer ERKUL' un bir yazısından alınmıştır.
....54 ZH 426 ...MOR MENEKŞE...
....1303...1974....
....1303...1974....
-
- Vosdost
- Mesajlar: 151
- Kayıt: Pzr Haz 27, 2010 9:59 pm
- Vosvosumun adı: Rüknettin
- Konum: ögrenci
Kimler çevrimiçi
Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir